Bir filmde, müzik, diyalog ve ses efektleri dahil olmak üzere tüm sesler farklı “kanallara” karıştırılır. Bu kanallar genellikle sol ön (L), merkez (C), sağ ön (R), sağ surround (RS) ve sol surround (LS) olarak kategorize edilir. Daha karmaşık sistemlerde ek “surround back” kanalları olabilir ve tüm düşük frekanslı sesler “.1” subwoofer kanalına yönlendirilir. Örneğin, iki aktör ekranın üzerinde konuştuğunda, sesleri merkez kanala karıştırılır. Dramatik bir an sırasında müzik daha yoğun hale geldiğinde, genellikle sol ön ve sağ ön kanallarda çalınırken, ekranda hareket eden özel efektler surround hoparlörlere atanır. Bu kanal karışımı aynı zamanda ev sinema sistemleri için de geçerlidir. Ancak, ev hoparlörlerinin yerleşimi, gücü ve aralığı, tiyatrodakilerden çok farklı olabilir ve aynı ses deneyimini tekrarlamak zorlaşabilir. Dolby Atmos ile, çoğu ses kanallara atanmaz. Bunun yerine, “nesneler” olarak işlenir ve tiyatro veya evde belirli bir konuma atanır. Atmos, bir sesi bir kanala (ve dolayısıyla bir hoparlöre) atamak yerine, ses tasarımcılarına “sol arka köşe” yerine “sol surround hoparlör” gibi bir yere ses atama esnekliği sağlar. Bu, filmleri daha fazla esneklikle oluşturmanıza olanak tanır ve tiyatrolarda ve potansiyel olarak evlerde genel ses deneyimini iyileştirir. Atmos, tiyatro ve ev sesinde uçtan uca bir değişiklik temsil eder. Yukarıda açıklandığı gibi, karıştırma farklıdır, ancak çözme de farklıdır. Hoparlör sayısının farklı olduğu farklı tiyatrolarda bile, Atmos kullanılabilir hoparlörlere göre ayarlanır. Çoğu tiyatro, herkesin aynı deneyimi duymasını sağlamak için duvar boyunca birçok hoparlöre sahiptir, ancak Atmos ile, her hoparlör ayrı ayrı ele alınabilir, böylece ses tasarımcıları bir sesi yerleştirmek istedikleri tam konumu belirleyebilirler. Bu herkes için daha düzgün bir deneyim sağlar, yukarıdaki resimde gösterildiği gibi.

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!